Türkçe bayramı, kültürleri İstanbul'da buluşturdu

Uluslararası Türkçe Olimpiyatları başlarken, İstanbul da anlamlı bir buluşmaya ev sahipliği yapıyor. İstanbul Fuar Merkezi, dün kapılarını dünyanın en büyük Kültür Şöleni'ne açtı.

5 kıtadan 135 ülkenin katıldığı şölene binlerce insan akın ederken, dünya çocuklarının sevincine Vali Hüseyin Avni Mutlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da ortak oldu. Şölende en büyük ilgiyi ise safariyi andıran Afrika stantları gördü. Çad standındaki kelebek kanatlarından yapılan tablolar, Sudan standındaki içi doldurulmuş timsah, ziyaretçileri adeta Kara Kıta'ya götürdü.

-Türkçe Olimpiyatları'nın büyük bir ayağı olan 'Kültür Şöleni', dünyayı İstanbul'da buluşturdu. İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilen şölende, 5 kıtadan 135 ülke stant açtı. Dünyayı bir çatı altında bulunduran şölene İstanbul ve çevre illerden binlerce insan akın etti. Safariyi andıran Afrika stantları özellikle ilgi görürken, Orta Asya ülkelerinin yemekleri, İskandinav ve Balkanlar'a ait stantlardaki yöresel kıyafetler, misafirlerden tam puan aldı. Kara Kıta ülkelerinden Çad standında en çok kelebek kanatlarından yapılan tablolar, iki metrelik yılan derisi ve Sudan standındaki içi doldurulmuş timsah, görenleri hayrete düşürdü. Dünya çocukları stantlarda kendi ülkelerini tanıtırken başka ülkelerin stantlarını da gezerek bol bol fotoğraf çektirdi. Faslı ve Pakistanlı öğrenciler Azerbaycan yemeklerinin tadına bakarken, Kosova standında öğretmenlerden ülkenin geleneklerini dinledi. Fransa'daki Türk okullarında görev yapan öğretmenler ise ülke tanıtımı için Fransız kültürüne ait kıyafetlerle öğrencilerine destek oldu.

Binlerce insanın katıldığı Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Kültür Şöleni açılış kurdelesini İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan kesti. Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul'un gurur verici programa ev sahipliği yapmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi. Öğrencileri Türkiye'ye getiren öğretmenlere teşekkür eden Topbaş, "Bundan 20 yıl önce bunları konuşmuyorduk. Şu an dünyanın değişik yerlerinde okullarımız var. Akıl, sır ermez, yaşayan bilir. Onlar bir sevda uğruna bu hareketi yapıyorlar. Alperenler gibi bilmedikleri coğrafyada yaşıyorlar. Bu vizyonu ortaya koyduğu için Hocaefendi'ye de saygılarımı iletiyorum. Tanzanya, Zanzibar adasına gittik. Artvinli hemşerim okul müdürüydü. Oradaki hayatını bana coşkuyla anlattı." diye konuştu. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise İstanbul'da geçen ay lale mevsimi, bu ay ise Türkçenin çocukları sayesinde gül mevsimi yaşandığını söyledi. Üretilen malı yurtdışına ihraç etmenin kolay, gönül köprüleri kurup dilini benimsetmenin ise zor olduğunu dile getiren Mutlu, "Öğretmenlerin dönmemek üzere gittiklerini biliyorum ve onların yaptıkları hizmetten gurur duyuyorum. 135 ayrı ülkede ülkemizi temsil edip görev yaptıkları için onlarla gurur duyuyoruz." şeklinde konuştu. Açılışın ardından Vali Mutlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, stantları gezerek katılımcı ülke temsilcileriyle görüştü. Başta İstanbul ve çevre illerden olmak üzere binlerce ziyaretçinin akın ettiği şölen, hafta sonu da ziyaret edilebilecek.

Avusturya'nın 'Yetenek Sizsiniz' finalisti olimpiyatlarda

Avusturya standında misafirleri güler yüzüyle bir anne-kız karşılıyor: 12 yaşındaki Chiora Gerotmayer ve annesi Diane Gerotmayer. Avusturya'da babasının söz ve bestesini yaptığı şarkıyla 'Yetenek Sizsiniz'de finale kalan Chiora, olimpiyatlarda ise Funda Arar'dan 'Yak Gel' isimli şarkıyı okuyor. Türkiye'ye psikolog annesiyle gelen Chiora, kendilerine gösterilen ilgiye hayret ettiğini söylüyor. Anne Diane ise Türkçe Olimpiyatları'nı dünyada tek olan muhteşem bir faaliyet şeklinde tanımlıyor. Ortaköy'de kızına almak istediği kolyeyi satıcının hediye etmek istemesine çok şaşırdığını belirten anne Diane, bu kadar ilgiyi beklemediğini söylüyor. Diane, "Herkes gönüllü ve her şey içten yapılıyor. Ben buna hayran kaldım ve kendimi bu organizasyonun bir parçası hissediyorum. Türkler çok sıcakkanlı, herkes sarılıyor, öpüyor. Bu Türkiye'ye has ve başka ülkelerde bu yok." diyor.

Pakistan'ın Ahmet Kaya'sı Arsalan, Gülten Kaya'yla tanışmak >istiyor

Bu yıl 10.su gerçekleştirilen Türkçe Olimpiyatları'nda şarkı dalındaki en iddialı isimlerden biri Ahmet Kaya'nın 'Giderim' isimli şarkısını seslendiren Pakistanlı Arsalan Naseer. Videosu internet sitelerinde çokça tıklanan Pakistanlı genç, Türkiye'de yapılacak şarkı finalinde birinciliği hedefliyor. Ahmet Kaya hakkında araştırma yapan ve "Kimin şarkısını okuduğumu, vefat ettiğini ve yaşadıklarını biliyorum." diyen Arsalan'ın en büyük hayali ise ünlü sanatçının eşi Gülten Kaya'yla tanışmak. Pakistan Pak Türk Koleji 9. sınıf öğrencisi Arsalan, 4 yıldır Türkçe öğreniyor. Derslerindeki başarısıyla da öne çıkan genç, sınavda derece alarak burslu okuyan öğrencilerden biri. İlk kez geçen yıl Türkiye'ye gelen Arsalan, Türkiye'de üniversite okuyup mühendis olmak istiyor fakat öğretmenlerini çok sevdiği için bu mesleği de seçebileceğini söylüyor. İstanbul'u çok beğendiğini dile getiren Arsalan, "Her yerde Türk bayraklarının asılı olması çok hoşuma gidiyor. Şehrin temizliği de çok güzel." diye konuşuyor. Türk yemeklerinden döneri çok seven Arsalan, gördüğü ilgiden de hayli memnun. Öğretmenleri ise, "Arsalan'a gitmeden anlatıyorduk ama bu kadar ilgi beklemiyordu. Çok hoşuna gidiyor. Türkiye sevgisi iki kat arttı." ifadelerini kullanıyor.

Türkçe öğrenmek için Belçika'dan İngiltere'ye gitti

Belçika'yı şarkı finalinde temsil edecek olan Maria Joncret'in Türkçe hayranlığı hayrete düşürüyor. Belçikalı anne ve Makedon babanın çocuğu olan Maria, Belçika'daki arkadaşlarından etkilenerek Türk okulunda okumaya karar vermiş. Ailesiyle iyi bir okul araştıran ve İngiltere'de karar kılan aile, Türk okulunun kapısını çalarak, "Biz Belçika'dan geldik, kızımızın burada okumasını istiyoruz." demiş. Bir yıldır Türkçe öğrenen 16 yaşındaki Maria, ailesinin de kendisiyle birlikte Türkçe öğrendiğini söylüyor. Olimpiyatlarda Funda Arar'dan 'Senden Öğrendim' isimli şarkısını seslendiren Maria, İstanbul'a hayran kaldığını ve yemeklerden köfteyi çok sevdiğini anlatıyor. Kendilerine gösterilen ilgiye şaşıran Maria, üniversiteyi Türkiye'de okumak istediğini dile getiriyor.

Tek odalı evden birinciliğe

Madagaskar'dan gelen Daniel Rakotonemen, şiir ve genel kültür dalında ülkesini temsil ediyor. Onun hikâyesi ise dinleyenleri ağlatacak cinsten. Anne ve babası olmayan Daniel, anneannesiyle tek odalı bir evde oturuyor. Anneannesinin bahçede yetiştirdiği domatesleri satarak devlet okulunda okuyan Daniel, Türk okulunun yaptığı matematik sınavında dereceye girmiş. İki yıldır Türk kolejinde okuyan ve yurtta kalan Daniel, şimdi okul birincisi. Olimpiyatlarda ise kendini anlattığı için 'Kimsesizler' şiirini okuyacak. Eğer burs almaya devam ederse Türkiye'de tıp okumak istediğini söyleyen Daniel, "Ülkemize gelenler para ve sömürge için geliyor ama Türkler öyle değil. Onlar gerçekten bize yardım etmek için geliyor. Ben Türk insanlarına, bize okul açtıkları için teşekkür ediyorum." ifadelerini kullanıyor. (Ayşe Tosun, Zeynep Haşlak, Zeynep Kırşan)