Camia mensubu insanların aleyhine sahte deliller mi üretiliyor?

Hizmet'e kumpas ve fişleme emri HSYK'ya taşındı

Hükümetin hazırladığı ‘Hizmet Hareke-ti’ni bitirme planı’nın yargı ayağını oluşturan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen talimat Meclis gündemine girdi. Burdur Bağımsız Milletvekili Hasan Hami Yıldırım, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın cevaplaması için yazılı bir soru önergesi verdi.

Önergede, basına yansıyan Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne verdiği ‘Fethullah Gülen cemaati örgütlenmesini araştırın’ talimatı hatırlatıldı. Talimatın hem ceza hukuku hem de anayasal haklar açısından sayısız ihlaller içerdiği belirtildi. Ayrıca darbe dönemlerini hatırlatan, insan hak ve özgürlüklerinin müdahalede sınır tanımayan, masumiyet karinesini, delilsiz suç isnat edilmemesi kuralını, özel hayatın gizliliğinin korunması haklarını hiçe saymakta olduğu ifade edildi. Önergede, “Savcının, bu talimatında Anayasa’ya aykırı olmasına rağmen Emniyet Genel Müdürlüğü’nden, Fethullah Gülen cemaati içinde bir paralel yapı olduğu iddiası yer almakta; bunların kimlerden oluştuğunun, insan ve ekonomik kaynaklarının, yurtiçi ve yurtdışındaki bağlantılarının tespitinin istendiği söylenmektedir.” denildi.

Masumiyet karinesi kimler için geçerli?

Yıldırım, Efkan Ala’dan şu soruların cevabını istedi: “Bu talimat doğrultusunda şu ana kadar yapılmış herhangi bir çalışma var mıdır? Eğer varsa hangi seviyededir? Bu talimat bahane edilerek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının anayasa ile güvence altına alınmış kişisel verilerinin toplanmasına yönelik herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır? Eğer yapılmaktaysa hangi hukuki dayanağa göre yapılmaktadır? Söz konusu talimat bahane edilerek, Türkiye geneli tüm firmalar ve gerçek kişiler baskı altına mı alınmak istenmektedir? 28 Şubat dönemlerini aratmayan psikolojik harekât yöntemleri mi kullanılmak istenmektedir? Hiçbir delile dayanmadığı ve hukuksuz taleplerin yer aldığı düşünülen bu talimatla, mütedeyyin insanların aleyhine sahte deliller mi üretilmek istenmektedir?

Her zaman masumiyet karinesinden bahseden hükümet yetkilileri ortadayken, hakkında hiçbir delil ve soruşturma olmadığı halde bir cemaati ve zümreyi karalamayı neyle açıklıyorsunuz? Masumiyet karinesi sadece belirli kişiler için mi geçerlidir? Bu masumiyet karinesini siyasiler mi, yoksa hukuk mu belirlemektedir?”

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/politika_camia-mensubu-insanlarin-aleyhine-sahte-deliller-mi-uretiliyor_2228999.html