Muhteşem İftar

Kamuoyunda adı hoşgörü ile özdeşleşen ve kurulduğu günden bugüne toplumun değişik kesimlerine aynı mesajları veren Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı dün akşam düzenlediği iftar yemeğiyle siyaset, sanat ve iş dünyasından insanları bir araya getirdi. Son günlerde kamuoyunda oluşan karamsarlığın aksine umut vaat eden iftar yemeği, görenler tarafından Türkiye'nin özlediği tablo olarak değerlendirdi.

Çıktığı ilk günden itibaren hep aynı mesajları verdi Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı. Farklılıklarına rağmen toplumun her kesiminin uzlaşarak birbirine kucak açması gerektiğini anlatmaya çalışan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, dün gece Türkiye'nin saygın isimlerini iftar yemeğinde buluşturdu. Vakfın Fahri Başkanı Fethullah Gülen Hocaefendi'nin rahatsızlığına rağmen hazır bulunduğu yemekte sanat, siyaset ve bilim adamlarının yanı sıra Hıristiyan dünyasının temsilcilerinin katılması da dikkat çekti. Ramazan ayının birleştirici özelliğinin dolu dolu yaşandığı yemekte vakfın faaliyet ve çalışmalarını anlatan sinevizyon gösteri sunuldu. Daha sonra kürsüye çağrılan Devlet Bakanı Nevzat Ercan, DYP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Akçalı, ANAP İstanbul Milletvekili Ali Coşkun, İstanbul Valisi Rıdvan Yenişen, Eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut, TEMA Vakfı Genel Başkanı Hayrettin Karaca, Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, Süryani Lideri Yusuf Sağ, Vatikan Katolik Kilisesi Temsilcisi George Marovich, şarkıcı Burak Kut, Modacı Neslihan Yargıcı, Gazeteci Gülay Göktürk gece ile ilgili düşüncelerini anlattılar.

Şeker hastalığın verdiği rahatsızlığa rağmen iftar yemeğine katılan Fethullah Gülen Hocaefendi, vakıf olarak yaptıkları çalışmaları toplumun bağrında saklı olan cevheri ortaya çıkardıklarını söyledi. Türk toplumunun geçmişten aldığı sevgi temelli mirasın geleceğe de ışık tutacağını anlatan Fethullah Gülen Hocaefendi, vakfın hoşgörü adına çok önemli gelişmelere imza attığını dile getirdi. Vakfın verdiği mesajlarla toplumun birbirinden korkmaması gerektiğini gördüğünü vurgulayan Hocaefendi, 'Vakfı hoşgörüyle adeta özdeşleşti. Nerede Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı denilse orada hemen hoşgörüden bahsedilir oldu. Bu münasebetle yeni alternatif kuruluşlar do ortaya çıktı. Onlar da aynı şeyi yapıyorlar. Ve inanıyorum bu da Türkiye'de hoşgörüyü tabana daha da yayacak. Ve aydınlık yarınlara kafa kafaya gönül gönüle yürüyeceğiz' dedi. Önümüzdeki yılların sevgi ve hoşgörü yılları olacağına işaret eden Fethullah Gülen Hocaefendi, 'Dünyaya anlatacağımız çok şey olacak. Onlardan alacağımız çok şeyler olacak. Kavganın faydasızlığını bir kere daha anlayacağız. Herkese sevgiyle bağrımızı açacak ve dünyanın çok muhtaç olduğu bir şeyi gerçekleştireceğiz." diye konuştu. Konuşması zaman zaman alkışlarla kesilen Fethullah Gülen Hocaefendi, toplumda gelişen hoşgörü atmosferine rağmen marjinal bir kesimin 'zaaflarını bağırarak çağırarak, kendilerinde güç var olduğunu hissettirmeye çalışarak 'toplumun huzurunu bozmaya devam edeceklerini vurguladı. Türk insanının kendi kendisiyle imtihan olacağını da vurgulayan Hocaefendi, şöyle konuştu: 'Bundan sonra hoşgörüye pusu kuracaklar. Köprüleri yıkmaya çalışacaklar. Ve anlaşılıyor ki, biz bundan sonra da çok ağır şeylerle imtihan olacağız. Ağır şeylerle imtihan olan milletimiz birbirine katlanmak suretiyle bu ağır imtihana karşı koyacak ve aşmaya çalışacaktır. Biz bu imtihanda dişimizi sıkacak, 'Gelse celalinden cefa yahut cemalinden vefa ikisi de cana sefa. Lütfun da hoş kahrın da hoş.' diyecek; dövene elsiz sövene dilsiz ve gönül koymadan her şeyi sevgiyle şefkatle kucaklayacak yarınlara birbirimizi severek yürüyeceğiz.'

Yemek sonrasında Fethullah Gülen Hocaefendi, gazetecilerle kısa bir süre sohbet etti. Gazetecilerin gündemle ilgili sorularına cevap veren Hocaefendi, Susurluk olaylarına adının karıştırılmasını talihsizlik olarak nitelerken, toplumun değişik kesimlerinden kendisine sahip çıkılmasını memnunlukla karşıladığını söyledi. Din-siyaset ilişkilerinde daima seviyeli davranmaya çalıştığını anlatan Hocaefendi, Başbakanlık Konutu'nda gerçekleştirilen yemeğe yatılmamasını ise, 'Bugüne kadar hiçbir siyasi yemeğe katılmadım. Bundan sonra da aynı mülahazalarla katılmayı düşünmüyorum.' dedi.