Büyük Komploya Tepki: Hükümet, Bunun Gereğini Yapsın

Ergenekon zanlısı avukat Serdar Öztürk'ün ofisinde bulunan eylem planına tepki yağıyor.

Andıcın suç olduğunu vurgulayan hukukçular, sorumluların ortaya çıkarılması gerektiğinin altını çiziyor. Hükümetin, Genelkurmay'dan bunun hesabını sormasını isteyen emekli Hakim Albay Ümit Kardaş, "Ortada kurumsal olarak hazırlanmış bir eylem planı var. Albayın kendi başına kaleme aldığı bir planı olamaz. Vahim bir durum." değerlendirmesinde bulundu. Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı da hiçbir makamın bu tür plan hazırlamaya yetkisinin olmadığını kaydetti.

Emekli Hakim Albay Ümit Kardaş: Hükümet Başbuğ'a sormalı

Ortaya çıkan andıç, kurumsal olarak hazırlanmış görünüyor. Hükümetin, Genelkurmay'a bunu sorması lazım. Vahim bir durum var. Bu faaliyetler tamamen hükümeti hedef alıyor ve darbe planının başlangıcı.

Darbe planına girişmek de müebbet hapis gerektiren bir suçtur. 27 Nisan bildirisi yaşandı bu ülkede, emekli olan genelkurmay başkanı da, o bildiriyi kendisinin yazdığını açıkladı. Ancak herhangi bir işlem yapılmadı. Bu olayda siyasi iradenin inisiyatifi önemli. Genelkurmay'ın soruşturması olayı aydınlatmak için değil, kimin sızdırdığını ortaya çıkarmak için.

Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı: Hukuk devleti ihlal edildi

Hiçbir makam veya kişinin böyle bir eylem planını hazırlamaya hakkı ve yetkisi yoktur. Ortada demokratik düzeni yıkmaya yönelik bir anayasal suç varsa devletin savcıları var, suç duyurusunda bulunsunlar. Andıçlamaya yönelik mücadele planlarının, demokrasiyi ve laikliği koruma maskesi altında Ergenekon'a destek sağlama niyeti olduğu ortaya çıkıyor. Asıl bunlar demokratik ve laik düzen için bir tehlike ve anayasal düzene karşı suçtur. Planı hazırlayanlar kimlerse ortaya çıkarılmaları ve cezalandırılmaları gerekir. Bu tür faaliyetler ordunun itibarını ve güvenilirliğini de zedelemektedir.

Eski savcı Gültekin Avcı: Savcılar devreye girmeli

Askerî karargahta illegal faaliyet yürütenler bulunduğu bugüne kadar pek çok delille ortaya çıktı. Cumhuriyet Çalışma Grubu da buna benzer faaliyetler yapmıştı. Plan, Ergenekon'la bağlantılıdır. Sivil savcılığın yürüteceği soruşturmada aydınlatılmalıdır. İnsanları terörize edecek suç unsurlarını oluşturma hedefi, istihbaratta eski bir numaradır. Askerî vesayet rejimi devam ettikçe bunlarla daha çok karşılaşacağız. Genelkurmay bu zamana kadar soruşturmalarda öncelikle suçun nevine değil de, 'kim sızdırdı' konusuna baktı. Burada da aynı şekilde davranılmamalıdır.

Eski Başsavcı Reşat Petek: Millet artık uyanmalı

Ürpermemek elde değil. Türkiye'yi darbelerden korumak herkesin görevi. TSK'nın kendi içinde gerekli operasyonları yapıp suç işleyenleri yargıya teslim etmesi gerekir. Ergenekon'un askerî bürokrasi içerisine sızmış, gücünü ve makamını hâlâ kullanabilen unsurların varlığı ortaya çıkmış oluyor. Kendilerine göre düşman gördükleriyle mücadele için strateji geliştirmişler. Bazı medya organlarında bir süreden beri 'F tipi' tabirini görüyorduk. Dillerindeki baklanın planlı bir şekilde piyasaya sürüldüğü şimdi anlaşılıyor. Millet olarak çok daha uyanık olmak zorundayız.

Devletin Kurumları Mafyavari Davranamaz

Mehmet Altan: Ordu içinde siyaset yapıyorlar

Haberi okuyunca kanım dondu. Komplo tertipleyen bir grup, ordunun içinde siyaset yapıyor. İnsanların üstüne pislik atmaya çalışmaları ve bu hukuksuzluğu meşru hale getirmeleri; bu İttihat Terakki mantığı beni dehşete düşürdü. Ordunun işi bu mu? İnsanların evine silah koymak ne demek? İktidarın içine ajan koyacak bir orduyu düşünebiliyor musunuz? Türkiye'nin devlet olmaktan çok uzak olduğunu görüyorum ve endişeleniyorum.

Nazlı Ilıcak: Hesabını vermek durumundalar

Genelkurmay sadece 'Nasıl sızdı?' diye bir araştırma yapmamalı. 'Nasıl böyle bir belge hazırlandı?' diye araştırma yapmalı. Genelkurmay başkanının bilgisi haricinde hazırlanıyorsa da, bilgisi dahilinde hazırlanıyorsa da vahim. Birtakım belgeler çıkıyor, silahlar çıkıyor. Bu nasıl bir iş? Eğer bilgisi dâhilindeyse o zaman sorumluluk taşıyor. Bunun hesabını vermek durumundadır. Bunun üzeri kapatılmamalıdır.

Ahmet Altan: Devletin suç işleme özgürlüğü yok

Hükümeti şeriatçı ilan etmekle ve bir cemaatin üyelerini 'silahlı terör örgütü' kılığına sokmak için plan yapmakla uğraşıyorlar. Ordu, 'ben bunlardan kuşkulanıyorum, bunların evinde silah bulunmasını sağlayayım' diyemez. Bunu yapmak suçtur. Devletin ve ordunun suç işleme özgürlüğü yoktur. İftira atmak, panik yaratmak ve insanları bölmek için plan yapan ordu olmaz. Artık bizim ordu, işinin 'askerlik' olduğunu kavrasa da Türkiye rahatlasa.

Hasan Celal Güzel: Darbeci zihniyet tasfiye edilmeli

Bu belgeler gerçekse korkunç bir olay. İki ay önce yapılan bir çalışmadan bahsediyoruz. Bu da TSK içinde hâlâ darbeci, demokrasiye karşı, komplocu odakların bulunduğunu gösteriyor. Bu belgeyi tertip edenleri mutlaka ortaya çıkarmak, cezalandırmak lazım. Aksi takdirde Türkiye'de demokratik rejimi oturtamayız. Mafyavari çetelerle uğraşırken, devletin kurumları bu hale gelmişse durum oldukça vahim. TSK, içinde soruşturma başlatmalı.

Alper Görmüş: Ergenekon zihniyetinin kopyası

2007'de yayınladığımız belgelerde doğrudan sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirmek düşüncesi vardı. Bunda ise çok net bir tezgah... Silah temin edilecek, yakalanacak... Kara propaganda yapılmak üzere hazırlanmış. Çok tehlikeli. Şunu öğrenmemiz lazım: Bu, Genelkurmay Başkanlığı'nın bilgisi dahilinde mi hazırlandı? Hazırlandıysa da korkunç, değilse de... Bu metinlerin, Ergenekon zihniyetinin bire bir kopyası olduğu çok açık.

Şamil Tayyar: Genelkurmay dosyayı kapatmasın

Belki daha vahim belgeler de kasalarda saklanıyordur. 28 Şubat süreci de bu tarz belgeler sonucunda organize edildi. Ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışanlar bu defa başarıya ulaşamayacaklardır. Bu dosya kapatılırsa en büyük zararı asker görür. Ergenekon'un üzerine nasıl gidildiyse TSK içinde varlığı devam eden uzantılarının da üzerine aynı heyecanla gidilmelidir. Kurum içindeki bu çürük elmalar sağlıklı bünyeyi tümden bozabilir.

Ali Bayramoğlu: Ergenekon sanıklarıyla ilişki var

Bundan birkaç ay önce TSK içinde siyasi müdahaleye yönelik planlar yapılıyor olması oldukça vahim. Bunun bir Ergenekon sanığının evinde bulunuyor olması, bazı TSK mensuplarıyla Ergenekon sanıkları arasında yakın ilişkinin kanıtlanması anlamına geliyor. Ergenekon'dan tutuklanan subaylara yönelik imaj parlatma amacı da dikkat çekici. TSK'nın soruşturma başlatması şimdilik iyi bir adım gibi görünüyor.

Ergun Babahan: Meclis, olaya el koymalı

Bu bir darbe girişim belgesidir. AK Parti'yi etkisiz kılmaya yönelik bir plan. TSK, üzerine vazife olmayan işlere bulaşmış. Evlere silah konulması girişimleri falan demokrasi ve hukuk devleti açısından çok kaygı verici. Çünkü Türkiye'nin önemli bir bölümü şu anda Jandarma bölgesi. Buralarda neler olacağını insan düşünmek bile istemiyor. Türkiye bunu Genelkurmay soruşturmasına bırakamaz. Meclis tarafından soruşturulması gerekiyor.

Bekir Bozdağ: Balans ayarlarını millet bozar

Taraf Gazetesi'nin manşetten "AKP ve Gülen'i bitirme planı" başlığıyla verdiği haber, iktidar partisinde tepkiyle karşılandı. Konuyla ilgili olarak AK Parti Grup Başkan Vekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, 'demokrasi' vurgusu yaptı. 'Demokrasilerde millete rağmen yapılmış bütün mühendisliklerin başarısızlıkla sonuçlandığına' dikkat çeken AK Parti Grup Başkan Vekili, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Demokrasilerde her türlü inşayı yapan ve başaran mühendis sadece millettir. Balans ayarını sadece millet yapar. Bunun dışındaki bütün ayarları da millet bozar. AK Parti, milletin sinesinde doğmuş ve milletle beraber yolunu yürümüş ve bundan sonra da milletle beraber yoluna devam edecektir."

Elitaş: Doğru Olmadığını Umut Ediyoruz

AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Taraf'ın manşetiyle ilgili şunları söyledi: "Eğer bu belge doğru ise vahim bir durum ile karşı karşıyayız demektir. Ergenekon adı verilen şebekenin Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik ve laik yapısını ortadan kaldırmak için devletin en itibarlı kurumlarını kullanarak, Türkiye'de kaos ortamı oluşturmak adına psikolojik harekatın tüm yöntemlerini uyguladığı görülüyor. Son iki ayda hem mitinglerde hem de TBMM'de görüşülen bazı kanun teklif ve tasarılarındaki konuşma ve tartışmalara bakıldığında, oluşturulmaya çalışılan olumsuz havanın bu belge bağlamında değerlendirilmesine yönelik insanların kafasında şüphelerin oluşmasına sebep oluyor. AK Parti'de sanki bir kopma ve ayrılık olduğu havası oluşturulmaya çalışılıyor. Bu iddiaların hepsi asılsız, mesnetsiz, yakışıksızdır. Hiç kimse AK Parti milletvekilleri üzerinden heves ve hesap peşinde olmasın."

Cevap Bekleyen Bazı Sorular

  • Milletin temsilcilerine ve masum insanlara tuzak kurmayı amaçlayan bu plan, kimin talimatıyla hazırlandı?
  • Masum insanların evlerine silah ve mühimmat yerleştirmeyi kim, nasıl planlar?
  • Suçsuz insanlar hakkında askerî suç icat edip askerî mahkemede dava açma stratejisinin amacı ne?
  • Hükümeti yıkmayı ve sivil toplum örgütlerini töhmet altında bırakmayı kim veya kimler kendisine görev edindi?
  • Bu çalışma resmî bir birim ya da toplantının ürünü müdür?
  • Komplonun hazırlandığı yer olan Genelkurmay Harekât Başkanlığı 3. Destek Şube Müdürlüğü, Psikolojik Harp Dairesi'nin yeni adı mı?
  • 2009 Nisan tarihli raporda yazılanlar uygulamaya konuldu mu? Kimler karalandı, hangi faaliyetler yürütüldü?
  • Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı belirtilen planın Ergenekon sanığında ne işi var?
  • Gizli belgeyi Serdar Öztürk'e kimin, ne amaçla ilettiği konusu araştırılıyor mu?
  • Söz konusu andıcın altında imzası olanlar sorgulandı mı? Soruşturmanın selameti açısından açığa alındı mı?
  • Soruşturma gizliliği ihlalden mi açıldı, yoksa olayın açığa çıkartılması ve sorumluların tespiti amaçlanıyor mu?
  • Anayasa ve yasalar ihlal edilerek bu tip plan ve andıç yapanlara hangi yaptırımlar uygulanmaktadır?
  • Bu çalışma, halkı kin ve düşmanlığa tahrik amacı taşıyor mu?
  • Geçmişte buna benzer planlar hazırlanarak uygulamaya konuldu mu?