Filistin’de de kimse var

Bayramda kapısını çalacak kimse olmayan dünyanın dört bucağındaki insanlara ulaşma niyetiyle “bu bayramda da evde yokuz” diyerek yola çıkan Kimse Yok mu (KYM) gönüllüleriyle yolum Kudüs’e düştü.

İbrahimî dinlere inanan herkes için mukaddes olan topraklara hem de böyle hayırlı bir vesileyle gitmek benim için piyango gibiydi. Hele de KYM ilkel bir intikam hissi ile muktedirlerce hedef haline getirilmişken bu kervana katılmanın ayrı bir anlamı olacaktı.

İsrail vizesi ile gitmek zorunda olduğunuz Kudüs’ü ve Filistin meselesini ayrı bir yazıda ele alacağım. Bugün bayram ve devletin hedefi olması nedeniyle KYM’nin Filistin faaliyetlerine değineceğim.

Kamboçya’dan Kamerun’a, Kobani’den Kilis’e her yere ulaşmaya çalışan KYM gönüllülerinden yüze yakını Gazze dahil olmak üzere Filistin’in tüm şehirlerine yardım etmek için perşembe günü yola çıktı. Bakanlar Kurulu’nun hiçbir usulsüzlük olmadığı halde  KYM’nin izinsiz bağış toplama yetkisini elinden alan, yani derneği fiilen öldürmeyi hedef alan kararını, KYM’nin tüm bölgeye açılan Kudüs ofisine giderken öğrendik. Karar vicdanları kanatmasına rağmen gönüllülerin motivasyonunda kırılma yaşanmaması görülmeye değerdi.

KYM Kudüs temsilcisi Harun Tokak, hem zaman hem mekân açısından kutsiyetin birleştiği topraklarda “Kurban kesmek IŞİD’in kafa kesmesiyle eşdeğerdir.” diyen zihniyeti bile bu ibadete saygı duyuracak kadar güzel örneklerle kurbanın manevî boyutunu anlatıyor, “İsmailler kurban olmasın diye Filistin’deyiz.” derken eğitim yoluyla, yani slogan atmaktan daha zahmetli ama etkili bir yöntemle, nesiller yetiştirme niyetini yeniliyordu.

KYM, Filistin’de şimdilik bir yetimhane bünyesinde Türk Kültür Merkezi açmış, yetimlere yardımın yanında gönüllü Türkçe dersleri de veriyor. Yeni hedef işsizliğin, eğitimin büyük sorun olduğu Filistin’de okullar kurmak ama doğrusu keşke ‘büyük devletler’in çok daha erken girebildiği Filistin’e eğitim faaliyetleri için daha önce gidilseymiş demeden edemedim. Cem Yılmaz’ın esprilerine konu yaptığı ‘eğitim şart’ cümlesini klişeye düşmekten korktuğum için kullanmaya çekinsem de gerçekten tüm dünya halkları gibi Filistinliler için de kurtuluş, eğitimli ve nitelikli bir nüfusa sahip olmaktan geçiyor.  Hizmet, din, dil, etnisite ayırımı yapmıyor, bazılarının ufkunun ötesinde hümanist, yani İslamî bir bakış açısına sahip. Eğer ‘Filistin davası’na bir fayda söz konusuysa bunun hamasi nutuklarla, insanların hayatını tehlikeye atarak olmayacağı Filistin’e gidince daha iyi anlaşılıyor.  Bu bir Hizmet güzellemesi olarak anlaşılacaktır ama bazen tarihe not düşmek adına ve her türlü yaftayı yeme pahasına hakikati haykırmak gerekir: KYM ve onun temsil ettiği aksiyon temelli Hizmet Hareketi bu ülkenin başına gelmiş en iyi şeylerden biridir. Biz göremesek bile bu toplumun ve insanlığın dirilişine Hizmet’in yaptığı katkıyı tarih kaydedecektir.

Kudüs’ün manevî dinginliğinden nasibini almış KYM binasının kapısında dalgalanan bayrağımızı görünce bu kurumlara zarar vermek ülkenin çıkarlarına ihanet değilse nedir diye düşünmeden edemiyor insan. Demokrasinin, güçlü ülke olmanın vazgeçilmez unsurlarından bir sivil toplum örgütü olan ve adeta Kızıl Haç’la yarışacak düzeyde yaygın ağa sahip KYM kendi devleti tarafından baltalanıyor. Kimilerinin KYM’yi adeta TİKA gibi devlet kurumlarına rakip görmesi ise akıl alır gibi değil. Devletin güzel işlerini alkışlayalım ama bırakınız sivil toplum da hayırda yarışsın! Hem insanlığın hem İslam’ın gerektirdiği de budur…

KYM ile bayramda yardım ulaştırdığımız her ailenin ayrı dramını anlatacak yerim yok. Elbette birkaç koli et ve çocuklara hediye, bu insanların kronik problemlerini çözmeyecek ama KYM sadece balık vermek için değil, balık tutmayı öğretecek yolları açmak için de orada. Bir bayram günü yetim çocukların yüzündeki mahcup gülümsemeyi, hastaların hatırlanmaktan duydukları memnuniyeti görmek iktidar koltuğundan daha değerli. KYM’yi hedef almak aslında bu yetimlere uzanacak eli engellemek, ama ‘KYM’yi de ben düşünecek değilim’ diyen siyasetçinin bunu anlamasını beklemiyorum artık. Doğrusu, davasının insana hizmet olduğunu sandığımız sahte gözyaşı döken siyasetçiler bizi kandırmış olabilirler ama Allah’ı kandıramayacakları kesin.

Kimse Yok mu feryadına ‘biz varız’ diyerek her yere koşanlarla belki de en güzel bayramlarımdan birini yaşadım. Bundan sonra da bayramlarda evde olmaya niyetim yok!

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/sevgi-akarcesme/filistinde-de-kimse-var_2248856.html