Şaşkın Ördek Kıçtan Dalarmış

Son günlerde CHP'de "Fethullah Hoca" krizi çıktı. Bildiğimiz gibi Fethullah Gülen isimli din adamı -belli ki kendisine saygı duyan hayli geniş bir de kesim var- geride kalan Kurban Bayramı günlerinde, Başbakan Yardımcısı CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin'i evinde ziyaret etmek istedi. Bu bir "bayram tebriği" nitelikli bir istek. Nitekim Çetin de kabul etmiş ve görüşmüşler. Görüşmeler de Fethullah Hoca, Hikmet Çetin'den bir istekte mi bulunmuş? Örneğin, "Anayasanın şu 24'üncü maddesinin son fıkrasını korumak istiyormuş gibi görünüyorsunuz. Oysa laikliği korumayı beceremiyorsunuz. Bari tümden vazgeçin de Laik Cumhuriyetin defterini kolayca dürelim mi" demiş?

Hayır iki tarafın da söylendiğinden anlaşılan o ki, aralarında siyasetin "s" harfi bile geçmemiş. Nitekim Fethullah Hoca'nın dünkü gazetelerde yayınlanan bir açıklaması var. Sağlam dokulu bir mantık örgüsüyle demiş ki, "(...) kaderimin bir parçası bildiğim devletimin ve milletimin kaderini bir ölçüde elinde tutan idareciler ve siyasî liderlerle yaptığım görüşmelerin yadırganmasını, bu çevrelerin taşıdıkları sıfat, bulundukları konum ve ihraz etmiş oldukları seviye ile telifte güçlük çektiğimi itiraf etmeliyim."

Adam diyor ki, ben bu ülkenin vatandaşıyım, bu devletin emekli bir memuruyum. Beni yönetenlerle konuşmamda ne sakınca var? Üstelik "görüşme" talebi kendisinden gelmiş. Dahası... Ziyarette bulunmak için, her iyi dilekli insanın, ötekine bu dileğini iletmesine olanak sağlayan bir dinî bayram gününü seçecek kadar da dikkatli davranmış.

Ne var bunda?

Hikmet Çetin'i bu yüzden eleştirenler, bayram günü kendilerini ziyaret etmek için, Fethullah Gülen isimli zattan değil de, toplum için, ailesi için, insanlık için yüz karası sayılacak olaylara bulaşmış bir kişiden "Sizi ziyaret etmek istiyorum" diye bir teklif gelse, reddedebilirler miydi? Reddetseler "insanlık" açısından ötekinden daha aşağı bir duruma düşmezler miydi? "Laiklik" konusunda yıllardır yapılan uyarıları alay konusu yapanlar bu duyarlılığı bugün "laiklik" adına gösteriyorlarsa, bilsinler ki yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış kapı çalıyorlar.