Sen Neymişsin Be Abi...

Kendisine Doğu Perinçek'in yanında ve kanalında ancak yer bulabilen Nurettin Veren son iki gündür Tuncay Özkan'ın kanalında arzı endam ediyor.

Nurettin Veren'i dinledikçe dudaklarımdan Mazhar Fuat Özkan'ın "Sen neymişsin be abi" şarkısı dökülüyor.

Bu adam bir zamanlar adamdı. Hocaefendi'nin yanındayken yani. Onun namına iş gördüğü için herkesten iltifat ve takdir alırdı.

O, "kurdum", "yaptım", "ettim" dediği her şeyi, okulu, gazeteyi, televizyonu, öğrenci yurdunu, dershaneleri ve daha bilmem neleri, hepsi, Hocaefendi'nin itibarı, Hocaefendi'nin saygınlığı, nezaketi, sevgisi, temizliği, dürüstlüğü, milletin ona duyduğu güvenin eseridir.

O gün, Hocaefendi'nin yanındayken bütün bunları madem sen yaptın. Bugün Doğu Perinçek'in yanında ve kanatları altındasın. Onun namına, onun temizliği, dürüstlüğü, insanlığı, namusu adına harekete geçip, bugüne kadar yaptıklarından birkaç numune de Doğu Perinçek için yapsana!

Ne bileyim, Anadolu'nun ücra bir kasabasına fakir fukara öğrencileri okutmak için bir okul açsana. Ya da Sibirya'nın eksi bilmem kaç derecelik soğuklarına aylık 200-300 dolarlar ile öğretmen göndersene.

Sen de biliyorsun ki, yapabileceğin hiçbir şey yok. Ortada yasadışı, kanunsuz, vatan millet aleyhine, insanlık aleyhine hiçbir durum yok. İstediğin kadar düşmanlık et. İstediğin kadar ihanet içinde ol, istediğin kadar iftira, istediğin kadar istifra et ne yazık ki, kendinden başkasını kirletemezsin, kendine Perinçekgillerden başka yandaş bulamazsın.

Eğer Hocaefendi senin anlattığın gibi bir adamsa, yani,

7.5 milyar dolarlık bir ekonomik güce ulaşmışsa...

Türkiye'de dershaneye giden her dört çocuktan üçü onun dershanelerinde okuyor, onun talebesi oluyor, onun adına üniversitelere giriyorsa...

Yola çıkarken yoksul öğrencilerin okutulması ve vatana millete kazandırılması için yemin etmişse...

Yıllar boyunca küçük küçük hayırlarla büyük finanslar elde ettiyse...

Aileler çocuklarını esrardan eroinden, terörden kurtarmak, bu gibi kötü işlerle iştigal eden insanların eline düşmesin diye Hocaefendi'nin açılmasına önderlik ettiği okullara gönderiyorsa...

Erzurum'un bir köyünden çıkıp, insanlık adına dev hizmetlere imza atmışsa...

Cemaatin hemen her işiyle bizzat ilgileniyor, doğan çocukların isimlerini dahi kendi koyacak kadar çalışkan ve bu işe bu derece gönül vermişse...

Türkiye'de türban büyük bir problem iken, "Türban İslam'ın diğer emirleri yanında teferruat kalır" diyerek, üniversiteden, ilimden irfandan uzak tutulmaya çalışılan Anadolu kızlarının üniversitelere gitmesini teşvik etmişse...

Evlenme konusunda başı kapalılarla olduğu gibi, başı açık kadınlarla da evlenin diye arkadaşlarına telkinde bulunmuşsa...

Dünyayı ve Türkiye'yi iyi okuyup, Amerika'nın aleyhine dünyanın hiçbir yerinde, Türkiye'de bile herhangi bir iş yapılamayacağını kavrayacak kadar taktik ve stratejik yeteneğe sahip olan bir insansa...

FBI ve CIA'yı arayıp emir vererek istediği adamı öldürtebilecek bir konuma ulaşmışsa...

Gerçek amacı dünyayı yönetmekse ve bu doğrultuda çalışıyorsa...

Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler arasında hoşgörüyü, dinlere saygıyı yaymaya çalışıyor, başkasının dinine müdahale etmemeyi öğütlüyorsa...

Eeee... Kusura bakma Nurettin Veren ama sen bu adamın yanından ayrılmakla hata etmişsin!

Eğer Hocaefendi bütün bu dediklerini yapabilen, gerçekleştirebilen, Bill Gates'ten daha büyük ekonomik bir gücü elinde bulundurabilen bir kişiyse, senin ona çamur atmaya kalkışman son derece anlamsız olmuyor mu?

Seni dinledikten sonra Hocaefendi'ye saygım binlerce kat daha arttı ve seni dinlerken söylediğim şarkıyı artık onun için hem de hayranlık hisleriyle söylüyorum:

"Sen neymişsin be abi..."