Manevî Liderlerin Toplumdaki Yeri

Hayır, Fethullah Hocacı filan değilim. Öncelikle bir gazetecinin her yere girip çıkması, tanımak amacıyla her çevreye karışması gereğine inanıyorum elbette... ama ayrıca ve bunun ötesinde, Fethullah Hoca'ya karşı belli bir sempati ve saygı da besliyorum.

Ben uzun yıllar Fethullah Hoca'yı da herhangi bir tarikat lideri gibi görüp onu tehlikeli ve zararlı bir kişi olarak gösteren bir gazetede çalıştım ama sık ve sürekli tekrarlanan şeylere karşı her akıllı insanda uyanması gereken kuşku, daha o zamandan bende de uyandı.

Sonra hocayı dinledim, izledim. Örneğin son yemekte onun çok değişik çevrelerden gelen kimseleri hiçbir sıkıntıya sokmaksızın, kadınlara en küçük bir örtünme zorunluluğu getirmeksizin (tesettürlü hanımlar yok gibiydi), kendisini hep geri planda tutma mahviyetkârlığı içinde ve çeşitli dinlerden cemaat liderlerini onurlandıran barıştırıcı ve diyalogçu tutumunu izledim. Tüm bunlar, benim düşündüğüm anlamda bir çağdaş manevî lider, bir çağdaş din ve inanç adamı karşısında olduğumu bana düşündürdü.

Evet, çağımız biraz da insanın yükselme çağı. Akıl ve akılcılık yine orada duruyor. Ama inanç artık akılla çelişmeyebiliyor. Ve akılcılıkla uyum içinde yaşamayı deniyor. Bu gidiş içinde toplumlar siyasal liderler kadar manevî liderlere de ihtiyaç duyuyorlar. Yoksa ortalık, son olaylardaki gibi sahtekârlara, düzenbazlara kalıyor.

Fethullah Hoca'yı ve yaptıklarını kendi adıma dikkatle izlemeyi sürdüreceğim.