Hacı Kemal Gibi On Adamım Olsaydı...
2006 yılında 4. Türkçe Olimpiyatlarında yarışmaya katılan öğrencilerin her birisine biner dolar veren hayırsever ağabeyimize Miraç Gecesi'nde, Londra'daki bir programda, bir öğrenci gelip "Sizi, olimpiyatlardan tanıyorum. Ben de katılan öğrencilerdenim. Bana da bin dolar verdiniz. Ama benim ihtiyacım olmadığı için ben de onu sizin adınıza zekat olarak verdim." dedi.
Evet hayırdan hayır; güzellikten güzellik doğuyor ve yayılıyor...
* * *
Kur'an-ı Kerim melekler için "Gece gündüz usanmadan, ara vermeden tesbih ve ibadet ederler." (Enbiya Sûresi, 21/20)
"Melekler, gece gündüz Allah'ı tenzih, tesbih ederler ve asla usanmazlar." (Fussilet Sûresi, 41/38) buyuruyor.
Üstad, talebelerine "Yılmayınız, usanmayınız." diyor.
Yunus Emre, "Biz her gün yeniden doğarız / Bizden kim usanası" diyor.
Bir hoca arkadaşımıza "Her gün on saat kitap okuyorsunuz, usanmıyor musunuz?" diye soruluyor. O da "Usanmaz olur muyum? Ama ben hemen başka konudan bahseden bir kitaba geçiyorum." diye cevap veriyor.
Melekleşme yolunda, aslında meleklerde olduğu gibi yorulma, yılma, bıkma, usanma olmaz.
Bunun için de kendimizden, yani cismaniyetten, nefis ve enaniyetten sıyrılmamız için yapacağımız işler için önümüze ciddi hedefler koymamız ve onları tahakkuk ettirmek için aşk ve şevkle gayretler göstermemiz gerekiyor.
Zaten yüce bir hedefe yönelip kilitlenme niyeti çok mühim. Cenab-ı Hak bu güzel niyet için, yani bu ulvî hedefe ulaşma yolundaki niyetimize göre bizi misafiri kabul ediyor ve himayesine alıyor. Ama böyle bir hedef ve niyeti olmayanlar, dolap beygirleri gibi hep bir kuyu etrafında döner dururlar. Halbuki böyle cismaniyete bağlı dar beşeriyete mukabil, insan için çok güzel melekî enginlikler onu beklemektedir...
Bu işi tek başına yapamayacak olanların, o güzel yola girmiş olanlarla yol ve yörünge birliği yapıp kolektif şuurdan istifade etmeleri gerekir.
Bilhassa belli yaştan sonra, Rabbanîlerden, iç derinliğe sahip olanlardan olmaya çalışmak gerekiyor. Yani insanın büyük cihada yani kendi nefsiyle uğraşıp ibadette derinleşmeye ihtiyacı var.
* * *
Arkadaşımız Bahattin Bey dedi ki: "Bir gün merhum Turgut Özal Hakkari'den Van'a gelmişti. Oradan Ankara'ya dönecekti. Van'da Serhat Koleji'ne uğradı. Askerî erkân da vardı. 'Bu okul çok mühim' diyerek, kolejimizin Güneydoğu'daki çok önemli misyonunu anlattı. 'Buradan dünyanın her tarafına yetişen öğrenciler gidecek.' dedi. Sonra 'Bu okulun yapılmasında çok emeği geçen bir Hacı Kemal vardır. Eğer benim öyle on tane adamım olsa dünyayı parmağımda oynatırım.' dedikten sonra bana döndü, 'Hacı Kemal'e söyle. Bak işte burayı ziyaret ettim.' dedi."
Hayır hizmetlerine Avrupa'da ciddi şekilde sahip çıkıp koşturanlardan birisi, "Birkaç gün üst üste hizmet peşinde koşturmaktan evimle pek ilgilenemedim. Hanım dedi ki: 'Normalde sana çok kızmam lâzım; ama ben şimdi Hacı Ata kitabını okuyor, Hacı Kemal Erimez'in hayatını hayranlıkla takip ediyorum, onun için sana hiçbir şey söyleyemiyorum.' Hayatı bile, anlayacağınız, bizi fırçadan kurtarıyor!" diye lâtîfe yaptı...
Bazen böyle tek başına yazı konusu olmayacak parça parça notlarım oluyor. Hebâ olup gitmelerini istemediğim için zaman zaman sizlerin müsamahalarınıza sığınarak onları böyle bir araya getirip sizlere takdim etmek istiyorum.
- tarihinde hazırlandı.