Risale-i Nur talebesi Hafız Ali Osman Karahan: Camiaya vefasızlık yapılıyor
Hafız Abi olarak bilinen Risale-i Nur talebesi Hafız Ali Osman Karahan, Fethullah Gülen Hocaefendi ve camiaya yönelik hakaret, iftira ve ithamların yaralayıcı olduğunu söyledi. Karahan, Başbakan'ın 'haşhaşi' söylemiyle camiaya karşı vefasızlık ettiğini belirtti.
Risale-i Nur talebesi Hafız Ali Osman Karahan (Hafız Abi), Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Fethullah Gülen Hocaefendi hakkındaki olumsuz ifadelerini esefle karşıladığını söyledi. Kendisini insanlığın huzuru için adayan, milletinin huzuru için gurbette yaşayan Gülen Hocaefendi hakkında devletin başında bulunan zat tarafından ağır ithamlarda bulunulmasının yaralayıcı olduğunu ifade etti.
Isparta'nın Yalvaç ilçesinde ikamet eden Hafız Ali Osman Karahan, dindar bir başbakan tarafından Hocaefendi hakkında esef verici ifadeler kullanılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Hocaefendi'nin, insanlığın kurtuluşuna vesile olmak için 14 yaşından itibaren anasının babasının yanından ayrılmış, gerektiğinde cami pencerelerinde, gerektiğinde tahta kulübelerde yaşamış bir din alimi olduğunu kaydeden Karahan, "Üniversitelerde Allah diyen bir öğretim görevlisinin ve öğrencinin olmadığı bir dönemden, üniversitelerin mescitlerini, camilerini dolduran bir döneme gelindi ise bunun en büyük mimarı Fethullah Gülen Hocaefendi'dir. O yıllardır insanımızı eğitim yuvaları açmaya yönlendirmiş ve bu doğrultuda kolejler, dershaneler açılmıştır. Bu eğitim yuvaları insanımızın makus kaderini değiştirmiş ve yönetimlere İslâmı yaşayan insanlar geçmiştir." ifadelerini kullandı.
Bugün dini yaşantısı olan insanların olduğu bir partinin iktidara gelmesinde Fethullah Gülen'in inkar edilemez bir katkısı olduğunu ifade eden Karahan bu düşüncelerini şu sözlerle açıkladı: "Eğer Hizmet Hareketi'nin ciddi bir katkısı olmasaydı AK Parti 12 yıldır iktidarda olmazdı. Çünkü Türkiye'deki askeri vesayet, Mısır'daki darbeye benzer darbeyi AK Parti'nin çıraklık döneminde yapardı. Hizmet Hareketi gerek basınıyla gerek gönüllülerinin dualarıyla Ak Parti'ye destek vererek iktidarın askeri vesayeti yenmesine katkıda bulunmuştur."
Başbakan'ın 'haşhaşi' benzetmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Hafız Ali Osman Karahan, Hizmet Hareketi'nin bütün dünyaya hitap etmesinin bunu tekzip ettiğini ifade etti. Karahan, "Toplumda yaygın olarak kullanılan sigarayı bile necis, menhus gören bir camiayı uyuşturucu kullananlara benzetmek akıllara ziyandır. Hizmet, yıllardır yayınladıkları kitap, dergi ve gazete gibi yayın organlarıyla sigara başta olmak üzere topluma zarar veren bütün uyuşturucularla mücadele etmiştir. Böyle bir topluğa hangi makamdan olursa olsun 'haşhaşi' diye hitap edilemez." dedi.
Camia hak, hukuk yemez
Başbakan'ın 'haşhaşi' söylemiyle camiaya karşı vefasızlık gösterdiğini, beslediği haset duygusunun ortaya çıktığını kaydeden Karahan, "Cemaat bir aynadır karşısına dikileni aynen gösterir. Meydanlarda dindar nesil yetiştireceğiz diyen bunlar değil miydi. İşte sana dindar nesil yetiştiren bir topluluk. Bunca kötü, abes, çirkin ithama rağmen bu camia sokaklara dökülmedi ise bu korkmalarından dolayı değil, dindarlıklarından ve vatanını, milletini sevmelerindendir. Edep budur işte. Nesil yetiştirmede camiayı örnek alsın. Bu camianın yetiştirdiği nesil hiçbir zaman hak hukuk yemez. Kanunlar dairesinde yaptığı işin hakkını verir, paralel yapı falan oluşturmaz. Yolsuzluk yapanları yakalayanları, sorgulayanları, yargılayacak olanları görevden alıp sürmekle bizzat kendisi paralel yapı oluşturmuştur." şeklinde konuştu.
Değişimi Üstad ile gelişimi de Hocaefendi ile yakaladık
Hafız Ali Karahan, değişimi Hazreti Bediüzzaman'la yakaladıklarını gelişimi de Hocaefendi'yle yaptıklarını açıkladı. Hocaefendi'nin asrın mimarı Bediüzzaman'ın projelerini uyguladığını söyleyen Hafız Ali Karahan, "Bir kardeşimin dediği gibi eğer günümüzdeki şu dünya çapındaki adanmışlar hareketine ait hizmetler olmasaydı, vallahi ahrette yakamızı Hazreti Üstad'ın ellerinden kurtaramazdık. Ancak bize ne mutlu ki, bu gönüllüler hareketi ve onların önündeki ızdırap insanı, bizi bu gibi bir mesuliyetten kurtardı. Yoksa halimiz perişandı. Üstadımızla başlayan bu bezm, böylece kemale erdi. Yoksa eksik kalacaktı ve biz de mesul olacaktık. Böyle bir camiaya yakışıksız ifadelerde bulunmak dindar bir başbakana yakışmaz. Tekrar söyleyeceğim; biz altın nesillerin yetişmesi için varız, devleti ele geçirmek için değil. Bizler ca'lardan cu'lardan koptuk, değişimden gelişime tabi olduk. Ca, cu diyenler cu'larda kaldılar." diye konuştu.
75 milyon insanın hakkı yendi
17 Aralık tarihinin insanlık için bir yıkım olduğunu vurgulayan Hafız Karahan Hoca, Allah'ın kesinlikle kul hakkını affetmeyeceğini, yenen hakkın 75 milyon halkın hakkı olduğunu söyledi. Karahan, yolsuzluğu örtmeye çalışanın da yolsuzluğu yapan gibi aynı günaha ortak olduğunu söyleyerek, "Yolsuzluğu yapanları yakalayanları görevlerden almakla yolsuzluk yok olmaz. Yasaları uygulamaya çalışanları görevden alıp yerlerine yolsuzlukları görmeyecek görevliler atamakla asıl paralel yapı oluşturuluyor. Başbakan evladının yolsuzluk yapması durumunda evlatlıktan red edeceğini söylüyor ama savcı tarafından çağrıldığında da çocuğunu göndermiyor. Ondan sonra da adalet istiyor. Bundan sonra da kimse çağırmaz. Çünkü adalet yapısını olduğu gibi dejenere etti. Paralel yapıyı oluşturdu." ifadelerini kullandı.
- tarihinde hazırlandı.